[Bu sayfadaki tüm bilgiler Uluslararası Ağız Sağlığı ve Toksikoloji Akademisinin web sayfasından alımıştır]
Araştırmalar, bireylerin dental amalgam gibi çevresel toksik maddelere karşı kendi vücutlarına özgü bir şekilde cevap verdiğini göstermiştir.
Dental amalgamların yan etkileri ve bu dolgulardaki civanın bir sonucu olarak reaksiyonları bireyselleştirilmiş risk faktörlerine bağlı olarak hastaya göre değişir.
Dental amalgam cıva nedir?
Dünya çapındaki diş hekimleri hergün milyonlarca çürük dişde dolgu malzemesi olarak amalgam kullanmaktadır. Genellikle “Gümüş dolgular ” olarak adlandırılan amalgamlar aslında %45-55 metalik civadan oluşmaktadır. Civa, insanlara, özellikle çocuklara, hamile kadınlara ve fetüslere zarar verebileceği bilinen bir nörotoksindir. 2005 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporu civa konusunda insanları uyarmışdır: Uyarıda civa “sinir, sindirim, solunum, bağışıklık sistemleri ve böbrekler için zararlı etkilere , ayrıca akciğer hasarına neden olabilir denilmiştir. Cıva maruziyetinin olumsuz sağlık etkileri şunlar olabilir: titreme, görme ve işitme bozukluğu, felç, uykusuzluk, duygusal istikrarsızlık, fetal gelişim sırasında gelişimsel eksiklikler ve çocukluk döneminde dikkat eksikliği ve gelişimsel gecikmeler. Son yapılan çalışmalar cıvanın ortaya çıkardığı bazı yan etkilerin hiçbir eşik değer içermeksizin olabileceğini düşündürmektedir.
Birleşmiş Milletler Çevre programı tarafından dişde kullanılan civa da dahil olmak üzere civa kullanımını azaltmak için öncülük eden küresel bir çaba bulunmaktadır ve bazı ülkeler zaten kullanımını yasaklamışlardır. Bununla birlikte ne yazık ki, amalgam hala dünya çapında tüm diş restorasyonlarının yaklaşık %45’i için kullanılmaktadır. Aslında, bugün ABD’de kullanılan tüm cıvanın yarısından fazlası Amerikalıların ağızlarında bulunmaktadır ve karşılığı yaklaşık 1000 tondur.
Raporlar ve araştırmalarda gösterildiği üzere civa içeren dolgular özellikle sıcak ve sürtünme ile karşılaştıklarında cıva buharı yayarlar. “Gümüş dolgu” “diş amalgami,” ve/veya “amalgam dolgular,” olarak bilinen bu dolgular içeriklerinde civa ve gümüş dışında birçok metal barındırılar.
Amalgam dolguların yan etkileri ve reaksiyonları nelerdir?
Maddenin element halindeki formuna karsı yaklaşık 250 den fazla raeksiyon belirlenmiştir. Aşağıdaki tablo, elemental civa buharlarının (diş amalgam dolgularından sürekli olarak yayılan aynı cıva türü olan) solunması ile en sık ilişkili semptomların bazılarının kısa bir listesidir):
En sık elemental civa buharlarının solunması ile ilişkili semptomlar
-Akrodinia veya duygusal istikrarsızlık, iştah kaybı, genel zayıflık ve cilt değişiklikleri gibi benzer belirtiler
-Anoreksiya
-Kardiyovasküler sorunlar / kararsız nabız [kalp hızında sık değişiklikler] / taşikardi [anormal hızlı kalp atışı]
-Bilişsel / nörolojik / bozukluklar / hafıza kaybı / zihinsel fonksiyonda azalma / sözel ve görsel işleme ile ilgili zorluklar
-Sanrılar / deliryum / halüsinasyon
-Dermatolojik koşullar/dermografizm [yükseltilmiş kırmızı işaretlerle karakterize edilen cilt durumu] / dermatit
-Endokrin bozulma / tiroid büyümesi
-Eretizm [sinirlilik, uyarılmaya anormal cevaplar ve duygusal istikrarsızlık gibi belirtiler]
-Yorgunluk
-Baş ağrısı
-İşitme kaybı
-Bağışıklık sistemi bozuklukları
-Uykusuzluk
-Sinir yanıtı değişiklikleri / periferik nöropati / azalmış koordinasyon / azalmış motor fonksiyon / polinöropati / zayıflık, Kas atrofisi ve seğirme gibi nöromüsküler değişiklikler
-Oral belirtiler / diş eti iltihabı / metalik tat / oral likenoid lezyonlar/
-Öfke, depresyon, heyecanlanma, sinirlilik, ruh hali değişimleri ve sinirlilik ile ilgili psikolojik sorunlar /duygu durum değişiklikleri
-Böbrek [böbrek] sorunları / proteinüri / nefrotik sendrom
-Solunum problemleri / bronşiyal tahriş / bronşit / öksürük /dispne [solunum güçlüğü]/ pnömoni / solunum yetmezliği
-Utangaçlık [aşırı utangaçlık] / sosyal çekilme
-Tremors / mercurial tremors / niyet tremors
-Kilo kaybı
Tüm hastalar aynı semptom veya semptom kombinasyonunu yaşamazlar. Ayrıca, yukarıdaki semptomlara ek olarak, çok sayıda çalışma, dental amalgam ile ilişkili diğer sağlık koşulları için riskleri belgelemiştir. Aslında, bilim adamları ilişkili cıva bulunan amalgam dolgular ile Alzheimer hastalığı, amiyotrofik lateral skleroz (Lou Gehrig hastalığı),antibiyotik direnci, anksiyete, otistik spektrum bozukluğu, otoimmün hastalıklar/bağışıklık yetmezliği,kardiyovasküler sorunlar, kronik yorgunluk sendromu, depresyon, kısırlık ,böbrek hastalığı, multipl skleroz, Parkinson hastalığı ve diğer sağlık problemleri ile ilişkileri saptamışlardır.
Diş Amalgam Yan Etkileri ve Reaksiyonları Faktör # 1: Civa Türü
Farklı element formları, çevresel toksik maddelerle ilgili semptomların gamını değerlendirmede önemli bir faktördür: cıva, farklı formlarda ve bileşiklerde bulunabilir ve bu farklı formlar ve bileşikler maruz kalan insanlarda farklı yan etkiler oluşturabilir. Amalgam dolgusunda kullanılan civa türü, bazı termometre tiplerinde (ki bunlar yasaklanmışlardır) kullanılanla aynı civa türü olan elementel (metalik) civadır. Buna karşılık, balıktaki cıva metil-merkür ve aşı koruyucu thimerosaldaki cıva etil-merkürdür. Önceki bölümde açıklanan semptomların tümü, diş amalgam dolgusu ile bağlantılı cıva maruziyetinin türü olan elementel civa buharına özgüdür.
Diş Amalgam Yan Etkileri ve Reaksiyonları Faktör # 2: Civa’nın Vücuttaki Farklı Organlar Üzerindeki Etkisi
Oluşan semptomların bir başka nedeni de vücuda alınan cıvaların hemen hemen her organda birikebileceğidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), diş amalgam dolgusu ile ilgili olarak şunları belirtmiştir: “Amalgam restorasyonlarında günlük civa alımı, 1 ila 27 μg / gün arasında değişmektedir.
Amalgam dolgularından elde edilen cıva buharının% 80’i akciğerler tarafından emilir ve vücudun geri kalanına, özellikle beyin, böbrek, karaciğer, akciğer ve gastrointestinal sisteme iletilir. Metalik civanın yarılanma ömrü, biriktirildiği organa ve oksidasyon durumuna bağlı olarak değişir. Örneğin, tüm vücut ve böbrek bölgelesinde cıvanın yarılanma ömrü 58 gün olarak tahmin edilmiştir, beyinde biriken cıva ise birkaç on yıl kadar yarılanma ömrüne sahip olabilir. Ayrıca, vücuda alınan cıva buharı, vücuttaki sülfidril protein gruplarına ve kükürt içeren amino asitlere bağlanır. Yağda çözünür olan cıva buharı, kan-beyin bariyerini kolaylıkla geçebilir ve katalaz oksidasyonu ile hücrelerde inorganik cıvaya dönüştürülür. Bu inorganik cıva, sonunda glutatyon ve protein sistein gruplarına bağlanır.
Diş Amalgam Yan Etkileri ve Reaksiyonları Faktör # 3: Civa’nın Gecikmeli Etkileri
Toksisiteye maruz kalmanın etkileri çok sinsidir, çünkü semptomların kendini göstermesi yıllar alabilir, ve özellikle göreceli olarak düşük seviyeli ve kroniklerse (genellikle cıva amalgam dolgusunda olduğu gibi) önceki maruziyetler ile ilişkilendirilemiyebilir. Kimyasal maruziyetten sonra gecikmiş reaksiyon kavramı, birçok kronik hastalık için 20-30 yıl veya daha uzun uzun gecikme süreleri ile karakterizedir.
Diş Amalgam Yan Etkileri ve Reaksiyonları Faktör # 4: Civa Alerjileri
1993 yılında yapılan bir çalışma, sağlıklı deneklerin% 3.9’unun genel olarak metal reaksiyonları için pozitif olduğunu göstermiştir. Bu rakam mevcut ABD nüfusuna uygulanırsa, dental metal alerjilerinin potansiyel olarak 12,5 milyon Amerikalıyı etkilemesi anlamına gelir. Ayrıca, 1972’de, Kuzey Amerika Kontakt Dermatit Grubu’nun, ABD popülasyonunun% 5-8’inin, bugün yaklaşık 21 milyon Amerikalı anlamına gelebilecek cilt yama testi ile cıva alerji gösterdiğini tespit ettmiştir. Yine de, bu rakamlar daha da yüksek olabilir çünkü son araştırmalar ve raporlar metal alerjilerinin arttığı konusunda hemfikirdir. Çoğu hasta, amalgam dolgu maruziyetinden önce cıva alerjileri için test edilmediğinden, milyonlarca kişinin bilmeden ağızlarındaki dolgular karşısında alerjisi olabilecegi anlamına gelir. Hosoki ve Nishigawa tarafından yayınlanan 2011 tarihli bir makalede, diş hekimlerinin bu olası yan etkiler konusunda eğitilmeleri gerektiği açıklanmıştır: “Mevcut veriler, kliniklerindeki hastalarının daha doğru tedavi edilmesini sağlamak için diş hekimlerinin metal alerjisi konusunda daha fazla uzmanlık bilgisi edinmesi gerektiğini göstermektedir. Metallerin iyonlaşmasının bu tip alerjilerde önemli bir rol oynadığı görülmektedir. “Stabil” bir metal genellikle reaktif değildir ,ancak metalin iyonlaşması meydana gelirse, bu alerjik bir tepkiye neden olabilir. Ağız boşluğunda, iyonlaşma tükürük ve diyet tarafından başlatılan pH değişikliklerinden kaynaklanabilir. Elektrolitik koşullar, dental metallerin aşınmasına neden olabilir ve oral galvanizm olarak bilinen bir fenomende elektrik akımı üretebilir. Civa ve altın kombinasyonu, dental galvanik korozyonun en yaygın nedeni olarak kabul edilirken, dental restorasyonlarda kullanılan diğer metaller de benzer şekilde bu etkiyi üretebilir. Bir dizi sağlık durumu dental metal alerjileriyle ilişkilendirilmiştir. Bunlar arasında otoimmünite, kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, metalik pigmentasyon, multipl kimyasal hassasiyet, multipl skleroz, miyal ensefalit, oral likenoid lezyonlar, orofasiyal granülomatozis ve hatta infertilite.
Diş Amalgam Yan Etkileri ve Reaksiyonları Faktör # 5: Genetik Yatkınlık
Genetik, diş amalgam civa dolgularına verilen reaksiyon riskini değerlendirirken dikkate alınması gereken önemli bir faktördür.Genetik yatkınlığın, cıva maruziyetinden kaynaklanan spesifik olumsuz etkilere etkisi, birkaç çalışmada da incelenmiştir. Örneğin, araştırmacılar kişilerin cıva maruz kalması ile oluşan nöro-davranışsal sonuçlarin ilişkisini belirli bir genetik polimorfizme bağlamışlardı. 2006’da yayınlanan bir araştırmanın araştırmacıları, polimorfizm olan CPOX4’ü (koproporfirinojen oksidaz için, ekson 4), azalan visuomotor hız ve diş hekimlerindeki depresyon göstergeleri ile bağdaştırdılar. Ek olarak, CPOX4 genetik varyasyonu, diş amalgamları olan bir çocuk çalışmasında nöro-davranışsal sorunlar için bir faktör olarak tanımlandı. Araştırmacılar, “… erkekler arasında, CPOX4 ve Hg [civa] arasında sayısız önemli etkileşim etkisinin gözlendiğini belirttiler. Bu bulgular, Hg [cıva] maruziyetinin olumsuz nöro-davranışsal etkilerine karşı genetik duyarlılığın ortaya konulmasıyla ilgili ilk bulgudur.
Bu spesifik genetik varyantların vücudun dental cıva maruziyetine tepkisini olumsuz yönde etkileme kabiliyeti ana akım medyada bile dikkat çekmiştir. Mc Clatchy News’den Greg Gordon tarafından yayınlanan 2016 makalesinde, yukarıda belirtilen çalışmaların araştırmacılarından bazılarıyla yapılan röportajlar yer almıştır. Dr. James Woods şunları söyledi: “’İnsanların yüzde yirmi beş ila yüzde 50’si bunlara sahip , ve şöyle detaylandırdı: “’Küçük bir riskten bahsetmiyoruz.’” Dikkat edilmesi gereken dental cıva riski ile ilişkili olarak genetik duyarlılığın bir başka alanı da APOE4 (Apo-lipoprotein E4) genetik varyasyonudur. 2006’daki bir çalışma APOE4 olan bireylerle kronik cıva toksisitesi arasında bir ilişki bulundu. Aynı çalışma, diş amalgam dolgusunun çıkarılmasının “belirgin semptom azalması” ile sonuçlandığını ve listelenen semptomlardan birinin hafıza kaybı olduğunu buldu. APOE4 ayrıca Alzheimer hastalığı için daha yüksek bir risk ile ilişkilendirildiğinden hafıza kaybı belirtisi oldukça ilginçtir.
Diş Amalgam Yan Etkileri ve Reaksiyonları Faktör # 6: Diğer Hususlar
Amalgam diş dolgularının, alerjilerjisi ve genetik duyarlılığı olan kişilerde verilen tepkilerde önemli rol oynayadiği kabul edilmekle birlikte, cıva diğer sağlık risklerini de oratay çıkaran önemli bir faktörlerdür. Bireyin ağırlığına ve yaşına ek olarak, ağızdaki amalgam dolgusu sayısı, cinsiyet, diş plağı,selenyum seviyesi, kurşuna maruz kalma (Pb), süt tüketimi veya alkol, balık tüketiminden metilmercury seviyeleri,diş amalgam dolumlarından cıva için insan vücudu içinde metilcury’e dönüşme potansiyeli, ve diğer koşullar her insanın cıvaya verdiği benzersiz tepkilerde rol oynayabilir. Örneğin, aşağıdaki tablolar dental cıvaya verilen reaksiyonları etkileyebilecek 30’dan fazla değişkeni tanımlamaktadır.
Dental cıva amalgam dolgularından cıva buharı salınımına ilişkin faktörler
Diş civa amalgam dolgusu yaşı
Temizleme, parlatma ve diğer diş prosedürleri
Kalay, bakır, gümüş vb. Cıva ile karıştırılan diğer malzemelerin içeriği.
Diş plağı
Dental civa amalgam dolgusunun bozulması
Fırçalama, bruxism, çiğneme (sakız çiğneme dahil, özellikle nikotin sakızı dahil), sıcak sıvı tüketimi, diyet (özellikle asitli yiyecekler), sigara içme vb. gibi alışkanlıklar.
Ağızdaki enfeksiyonlar
Diş civa amalgam dolgusu sayısı
Ağızda altın dolgular veya titanyum implantlar gibi diğer metaller
Kök kanalları ve diğer dişçilik işleri
Tükürük içeriği
Diş civa amalgam dolgusunun boyutu
Dental cıva amalgam dolgusunun yüzey alanı
Dental cıva amalgam dolgusunu sökerken uygulanan teknikler ve güvenlik önlemleri
Dental civa amalgam dolgusunu yerleştirirken kullanılan teknikler
Civa maruziyet tepkisi ile ilgili kişisel özellikler ve koşullar
Alkol tüketimiCivaya alerji veya aşırı duyarlılık
Civa dayanıklı ve antibiyotik dayanıklı dahil bakteri
Böbrek, hipofiz bezi, karaciğer ve beyin gibi organ ve dokulardaki yükler
Diyet
Uyuşturucu kullanımı (reçete, eğlence ve bağımlılık)
Egzersiz
Diğer cıva biçimlerine (yani balık tüketimi), kurşun, kirlilik ve toksik maddelere (halihazırda veya önceden) maruz kalma
Civa, kurşun ve diğer toksik maddelere cenin veya anne sütüne maruz kalma
Cinsiyet
Genetik özellikler ve çeşitleri
Enfeksiyonlar
Gastrointestinal sistemdeki mikroplar
Süt tüketimi
Besin seviyeleri, özellikle bakır, çinko ve selenyum
Toksik maddelere mesleki maruz kalma
Genel sağlıkParazitler ve helmintler
Stres / travması
Maya
Yukarıdaki sayfa https://iaomt.org/resources/dental-mercury-facts/dental-mercury-amalgam-side-effects/ den tercüme edilmiştir.